.sonay. Tam Evrimci
Mesaj Sayısı : 454 Yaş : 29 Nerden : NEVŞEHİR Metin Alanı : <center><font color="white"><marquee direction="left" style="background:red">Vatanını Seven Görevini En İyi Yapandı.</marquee></font></center> Kayıt tarihi : 23/08/09
| Konu: selinin kıyafetlerini beğenmiyorum Paz Ağus. 30, 2009 1:13 pm | |
| EVRİM AKIN:Selin'in tarzını ve giydiklerini hiç beğenmiyorum
Başlangıçta Avrupa Yakası'nda küçük bir rol alması düşünülen Evrim Akın, dizinin en sevilen karakterlerinden Selin'e aslında hiç benzemediğini söylüyor; "Benim kıyafetlerim bile siyahtır, renkli biri değilim."
Renkli biri değilim evden dışarı çıkmam Avrupa Yakası'nın çılgın kızı Evrim Akın gerçek hayatında Selin karakteriyle hiç bağdaşmıyor. Rock müzik tutkunu olan Akın, Türkçe şarkıları sevmiyor.
Karşılaştığınızda enerjisinden gözünüz kamaşacak sanıyorsunuz, sanki onu bir saat için bile olsa oturtup röportaj yapmak zor olacak... Ama Evrim Akın, yani AvrupaYakası'nın nam-ı değer Selin'i özel yaşamında oldukça sakin görünüyor. Kendinden bahsettikçe ayakları üzerinde durmayı bilen, tüm enerjisini işine akıtan ve mütevazı bir hayat tarzını benimsemiş birini buluyorsunuz karşınızda. En büyük hayalinin Hamlet'i oynamak olduğunu söyleyen Akın'ı çok yakında tiyatro sahnesinde görürseniz şaşırmayın...
- Bu dizi size şans getirdi mi, teklifler geliyor mu? - Evet, özellikle de tiyatrolardan çok teklif geldi. Ama sezon başında biz yapımcımızı bilgilendirmek zorundayız yıllık planımızla ilgili. O yüzden benim sezon ortasında yeni bir projeye "evet" demem doğru olmaz. Bir de uygun projeyi bekliyorum açıkcası, belki yeni sezonda olabilir.
- Sizin için "uygun proje" hangisi? - Valla benim okul dönemimden beri tek istediğim Hamlet'i oynamak. Öyle ütopik bir hayalim var ama çok zor olduğunu biliyorum. Belki büyüyünce kendi tiyatrom olursa yaparım.
- Gönlünüzde asıl yatan tiyatro mu? - Biliyorsunuz biz televizyonu tiyatro ve sinemaya geçiş adına yapıyoruz. Ve aynı zamanda ekonomik parametreleri yükseltmek adına... Ama bu kesinlikle televizyonu dışladığım ya da küçümsediğim anlamına gelmesin. Çok şey öğreniyoruz bir kere, müthiş bir antreman. Ama tabii ki ben İzmir'den İstanbul'a tiyatro yapmaya geldim. Sinemayı da çok istiyorum, bambaşka bir büyüsü var.
- Kaç yıl oldu İstanbul'a geleli? - 96'da geldim. 98-99 arası dublaj yaptım dizilere. 2000 yılında televizyonda birkaç dizide yeraldım. Sonra Avrupa Yakası geldi.
- O ara dönemde çok pişman olduğunuz, pes ettiğiniz, "Bu iş olmayacak" dediğiniz oldu mu? - Olmaz mı! Ama bunun nedeni başıma çok tatsız şeyler geldiği için değil, sabırsız olmamdı. Kanım kaynıyordu o dönemlerde, gerçi hala da öyle. Ne var ki oyunculuk sabretmeyi gerektiriyor. Bir diziye başlıyorsunuz, bütün yıllık planınızı, hesabınızı ona göre yapıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz ki dizi yayından kaldırılmış... Ev kirası, elektirik-su faturası gibi bir sürü derdin de var... Bu noktada "Yok ben yapamayacağım" dediğim çok oldu. Hatta bir ara üniversiteye girmeye karar verdim, kursa yazıldım. Para kazanacak başka bir meslek edinirim hiç olmazsa diye.
- Girdiniz mi sınava? - Hayır kursa devam edemedim çünkü çok mutsuz oldum. Kazansam da mutlu olamayacaktım çünkü içimdeki enerjiyi akıtabileceğim, beni mutlu edecek tek şey oyunculuk. Başka bir iş yaptığımı hayal bile edemiyorum.
- Selin aslında itici ve birçok eksisi olan bir karakter olmasına rağmen insanlar onu çok sevdi, sizce neden? - Toplum olarak cinnet noktasına yaklaşıyoruz. İnsanların tahammülleri giderek azalıyor. Hayatta her şey zor giderken Selin'deki o hafiliği sevmiş olabilirler. Onun rahatlığı, vurdum duymazlığı ve enerjisi izleyenlere nefes aldırıyordur belki. Bir de çok renkli... Kostümleri, saçı, her şeyi o kadar dikkat çekiyor ki insanın içini açıyor.
- Siz özel hayatınızda bu kadar renkli misiniz peki? - Hayır, kesinlikle değilim. Selin'in tarzını, giydiği hiçbir şeyi beğenmiyorum, yakıştıramam onları dışarıda kendime. Bir de onları giyersem Selin gibi olacağım sanıyorum. Ben hep siyahı ve koyu renkleri tercih ederim giysilerimde. Hatta saçlarım bile siyahtı, dizi için boyattım. Karakter olarak da Selin'e benzemiyorum. Hiç sosyal bir tip değilim.
- Selin gibi olmak sizi korkutuyor mu? - Aslında hayır, öyle olsa kendimi ispat etmek için başka şeyler yapardım. Benim kim ve nasıl biri olduğumu bilen biliyor.
- Nasıl bir hayatınız var peki, neler yapıyorsunuz sete gitmek dışında? - Evden pek dışarı çıkmıyorum. Ayda bir gece çıkıp kurtlarımı döküyorum. Evde müzik dinliyorum çoğu zaman, güzel bir arşivim var.
- Neler dinliyorsunuz? - Rock müzik seviyorum. Yerli müzik dinlemem, Bülent Ortaçgil, Fikrek Kızılok, Zuhal Olcay dışında. Sezen Aksu'nun da 70'lerdeki kıyıda köşede kalmış şarkılarını seviyorum. | |
|