.sonay. Tam Evrimci
Mesaj Sayısı : 454 Yaş : 29 Nerden : NEVŞEHİR Metin Alanı : <center><font color="white"><marquee direction="left" style="background:red">Vatanını Seven Görevini En İyi Yapandı.</marquee></font></center> Kayıt tarihi : 23/08/09
| Konu: Fatoş Kabasakal Ptsi Ağus. 24, 2009 11:54 am | |
| Dizi oyuncusu, manken ve televizyon sunucusudur. Sunuculuk kariyerine 15 yaşında Kral TVde bir müzik programı ile başladı. 2007de Bez Bebek (Simge karakteriyle) ve Parmaklıklar Ardında (Ceren Karadağ karakteriyle) dizilerinde oyuncu olarak çalıştı. Şimdi Fatoş Yıldızlar Savaşı komedi diziside Berçin karakterini canlandırıyor. | |
|
.sonay. Tam Evrimci
Mesaj Sayısı : 454 Yaş : 29 Nerden : NEVŞEHİR Metin Alanı : <center><font color="white"><marquee direction="left" style="background:red">Vatanını Seven Görevini En İyi Yapandı.</marquee></font></center> Kayıt tarihi : 23/08/09
| Konu: Geri: Fatoş Kabasakal Paz Ağus. 30, 2009 1:04 pm | |
| | |
|
.sonay. Tam Evrimci
Mesaj Sayısı : 454 Yaş : 29 Nerden : NEVŞEHİR Metin Alanı : <center><font color="white"><marquee direction="left" style="background:red">Vatanını Seven Görevini En İyi Yapandı.</marquee></font></center> Kayıt tarihi : 23/08/09
| Konu: Geri: Fatoş Kabasakal Paz Ağus. 30, 2009 1:07 pm | |
| Henüz 15 yaşındayken Kral TV’de VJ’lik yapmaya başlayan, 2007′de katıldığı ‘Best Model’ adlı yarışmada 3. olduktan sonra ise, podyumların ve ekranların aranan yüzlerinden biri haline gelen Fatoş Kabasakal; sunuculukta da, oyunculukta da emin adımlarla ilerliyor. Hayat felsefesinin bir amele gibi çalışıp, kral gibi yaşamak olduğunu belirten Kabasakal, kariyerinin gittikçe parıldamasını, işine duyduğu aşka borçlu olduğunu söylüyor: “Ben buralara tırnaklarımla kazıyarak, çok çalışarak geldim. Başkaları gibi skandallarla ya da yaşadığım aşklarla değil!” Bazıları Kızacak Ama En Güzel Benim! Şu aralar İlhan Şeşen’le birlikte ‘Bir Eğlence Gecesi’ adlı bir program sunuyorsunuz. Partnerinizle aranız nasıl? Anlaşabiliyor musunuz?Çok iyi kaynaştık vallahi. Kendisi dünya tatlısı biri. Programımızın amacı oryantallere ve assolistlere yer veren bir konseptle, gazino kültürünü yeniden yaşatmak. Programın içinde ayrıca skeçler de yer alıyor.
ELBETTE ASSOLİST VAR! Assolistleri ağırladığınızı söylediniz. Biliyorsunuz bu çok tartışılan bir konu. Sizce Türkiye’de assolist var mı? Var tabii. Sibel Can, Muazzez Ersoy, Muazzez Abacı ve Emel Sayın var mesela. İlk programımıza assolist olarak Muazzez Abacı konuk olmuştu. Alt kadroda ise Fatih Ürek, Bülent Serttaş, Oryantal Reyhan, Komedi Dans Üçlüsü ve Revü grubu vardı. Her hafta farklı bir assolisti ağırlayacağız. Assolistlik dönemlerini özleyenler ya da gazinolar kapandığı için assolistlik yapamayanlar için çok iyi bir program olacak. Sunuculuk anlamında kendinizi nerede görüyorsunuz?
Şu an hiç bir yerde değilim. Kendimi yükseklerde görmüyorum. Sadece hedeflerime doğru ilerlediğimi düşünüyorum. Üstelik iyi bir yoldayım. Bu programla, her şey benim için çok daha iyi olacak. Herkes ne kadar yetenekli olduğumu görecek. Ama bu, benim için bir basamak değil. Şu ana kadar hep riskli işleri kabul ettim. Çok şükür; Allah da beni utandırmadı. Oyunculuk da yapıyorsunuz. Sınırlarınız var mı bu işte? Benim de kendime göre bazı sınırlarım var. Oyunculuk çok farklı bir dünya benim için. İçimde ne kadar çok insan barındırıyormuşum meğer. Bu durumu oyunculuk sayesinde keşfettim. Kural koymak kişiye bağlıdır. Bu benim kendi kişisel düşüncem. Oyuncu gerektiği yerde kendi kurallarını koymalıdır bence. Sonuçta, herkes her rolü oynayacak diye bir kaide yok. ESETİKLİLERE GÜLÜYORUM! Kendinizi nasıl bir kadın olarak tanımlıyorsunuz? Zeki, hoşgörülü, pozitif ve çok çalışkan bir kadın olarak. Peki ya güzel buluyor musunuz kendinizi? En çok nerenizi beğeniyorsunuz mesela? Fiziğime ve diksiyonuma gerçekten çok güveniyorum. Aynaya baktığımda kendimde hiçbir sorun görmüyorum. Bu sözüm bazılarını kızdıracak biliyorum ama bence en güzel benim! Etrafa bakıyorum da; herkes kendini resmen sıfırdan yaratıyor. Dudaklarına ve her yerlerine silikon taktırıp, kaşlarını kaldırtıyorlar. Suratlarında kesinlikle doğal bir ifade yok. Onları görünce gerçekten çok gülüyorum. Çünkü ameliyat masasından kalkmaya fırsat bile bulamıyorlar. Benimse hiçbir yerime neşter değmedi bugüne kadar. Birçok isimden hem fizik olarak, hem de yüz olarak çok daha güzel olduğumu düşünüyorum. Benim kimseden eksiğim yok, aksine fazlam var! Diğerlerine göre fiziksel açıdan da, diksiyon açısından da çok daha iyiyim bence! Elbette bu piyasadaki herkes iş yapacak ama bir de tercih edilme konusu var. Ben bugüne kadar bana gelen tekliflerin çoğunda kalite aradım. İsmimi kalite ile yan yana yazdırmayı hedefledim ve de başardım. Şimdi de, bu hareketimin meyvelerini yemekle meşgulüm. Beğenmediğiniz bir tek yeriniz bile yok mu? Megalomanlık gibi algılanmasını istemem ama Allah’a çok şükür her yerimi beğeniyorum.
Şu anda yaşadığınız bir ilişki var mı? Çok uzun zamandır hayatımda kimse yok. Tek sevgilim var; o da işim. Yeni birini de açıkçası düşünmüyorum. Amele gibi çalışıp kral gibi yaşayacağım, hayat felsefem bu. Ama karşıma ‘Romeo’ gibi biri çıkar da aklımı başımdan alırsa, o zaman düşünebilirim. Zor bir kadınım ve zor bir erkeğin benimle yapabilmesi çok zor. Ayrıca benim güven problemim var. İstanbul gibi bir şehirde yaşıyoruz ve insanların ne kadar güvenilmez olduğunu görüyoruz. O yüzden de kimseleri yanıma yaklaştırmıyorum. AŞKIM İŞİM!
Oyunculuk sizin için bu kadar önemli mi? Oyunculuk dışarıdan bakınca çok kolay gözükse de, çok zor bir meslek. Kameranın karşısına geçince; yaşadığın her şeyi bir kenara bırakıp, bambaşka bir karaktere dönüşüyorsun. Bazen çekimler çok uzun saatler sürüyor. Hiç durmadan zor şartlar altında çalışmam gerekiyor. Gerçekten büyük bir emek ve özveri istiyor. Oyunculuğu tabiri caizse büyük bir aşkla yapıyorum.
Magazin programı sunan biri olarak, magazine bakış açınız nasıl? Magazinle neredeyse hiç ilgim yok. İşim gereği okur, takip ederim ama o kadar. Yaşamıma çok dikkat ederim. Oldukça sade bir hayatım var ve özel hayat özelde kalmalı diye düşünüyorum. “Skandallarla gündeme gelen, sözde şöhretli kadınlar sayesinde bu piyasada varım. Sayelerinde ön plana çıkmam kolay oldu. Hepsine geçmiş olsun” demişsiniz…Dedim ve sözümün arkasındayım. Bugünlere gelmem kolay olmadı. Tırnaklarımla kazıyarak, bazen hiç uyumadan setlerde çalışarak işimi elde ettim. Aşk haberleriyle ya da skandallarla değil…
Bugüne kadar birçok dizi teklifi almanıza rağmen, neden hala devam eden ‘Bez Bebek’ adlı dizide rol almayı tercih ettiniz? Neydi sizi çeken?Öncelikle çocuklara hitap eden bir iş olması ve naif, sıcacık hikayesi beni çok etkiledi. Ayrıca şu ana kadar hiç kötü bir karakteri oynamamıştım. Ayrıca kötüyü oynasam da çocuklar beni seviyor. Benim için değişik bir tecrübe olacağını düşündüm. Benim canlandırdığım ‘Simge’, dizinin kötü karakteri. Ama buna rağmen, çocuklar beni çok seviyorlar. Siz de çocukları çok seviyor olmalısınız… Evet hayattaki en güzel şey çocuktur bence. Çocuksuz hayat çiçeksiz bir bahçe gibidir. Benim iki tane yeğenim var ve onlara adeta tapıyorum. İnşallah, en kısa zamanda benim de çocuklarım olur. | |
|